hayfan (haykofan)
  YÜXEXES DOĞUM GÜNÜ PARTİSİ
 
YÜXEXES DOĞUM GÜNÜ PARTİSİ

15 Mart Perşembe günü Balans'ta gerçekleşen Yüxexes Doğum Günü Partisi'nde sahne alan Hayko Cepkin, her konserinde olduğu gibi soundcheck için mekanda hazır bulunuyordu. Sahneye gece yarısından sonra çıkması planlanan Hayko, bütün müzisyen arkadaşlarıyla saat 15:00'te Balans'ta hazır bulunuyordu. Davulun kurulması ve ses ayarının yapılmasının ardından sırasıyla gitar ve bas ayarları yapılıp mikrofonların kurulmasıyla devam ediyor soundcheck. Soundcheck esnasında Hayko, hem menajerliğini hem de tonmaysterliğini yapan Sinan Yener ile son derece titiz bir hazırlık aşaması geçiriyorlar. Murat'ın davulunun tonlarını konser mekanın farklı yerlerinden dinleyerek nereye ne kadar ve nasıl bir ses geldiğini tartarak ilerleyen soundcheck, istenilen sesin elde edilmesiyle tek tek diğer enstrümanlara da uygulanıyor. En son ise biraz önce de belirttiğim gibi Hayko'nun mikrofon başına geçmesi oluyor ki burada direk olarak şarkılardan birer kuple söylendiğini zannetmeyin. Mikrofon için gerekli düzenlemelerin, ayarların yapılmasının ardından üç şarkı tam performans icra edildikten soundcheck nihayete eriyor. Soundcheck mevzusunu isterseniz bir de Hayko'yla bir seneden beri çalışan basçısı Poyraz'dan dinleyelim ve klasik bir Hayko Cepkin konser günü ve soundcheck'i nasıl oluyormuş birinci ağızdan öğrenelim:
"Sabah zar zor kalkıyoruz, işin en zoru kalkmak oluyor. Soundcheckler erken oluyor, özellikle şehir dışına gittiğimiz zaman yolda uyuyup geyik yaparak vakit geçiriyoruz. Ondan sonra mekana gidip soundcheck'e başlıyoruz. Önce davulu dinliyoruz, sonra bas, olmadı tekrar bas, sonra gitar." Burada sözü Hayko devralıyor ve ekliyor: "Soundcheckler biraz uzun sürerse ben sinirlenmeye başlıyorum, gerilirim, biraz o konuda kasarım. İşler daha çabuk yürür." Hemen bu noktada Hayko'ya konser öncesinde belirlediği yapılacaklar ve yapılmayacaklar tarzında bir şeyleri var mı diye soruyorum. "İlk yola çıktığımız zaman çok fazla kurallarım vardı; ama o kurallar zamanla yerine oturduğu için ekstra bir çaba harcamama gerek yok. Herkes şu anda neyi yapması neyi yapmaması gerektiğini çok iyi biliyor. O açıdan kafamız çok rahat. Eskiden biraz daha terapi şeklinde çıkıyorduk. Şimdi o terapi biraz daha azaldı. Ruhen herkes biraz daha serbest. Ama bir yerde bir enerji yükleme hikayemiz vardı. Mesela en son bu enerji yükleme, terapi hikayesini Saklıkent'te yaptık. O önemli bir konserdi çünkü. Orada da kuliste hep beraber oturup konuştuk, öyle sahneye çıktık." Bu enerji yüklemesinin haricinde konser öncesinde dinginlik aradığını belirten Hayko, bu dinginliği biraz kaybettiklerini söylüyor. "Çünkü içeriye girenimiz, o dinginliği bozanımız çok oldu. Onun için biraz dağılıyor konsantrasyon. Ama elimizden geldiğince son 15 dakika kendi kendimize kalmaya çalışıyoruz." Hayko Cepkin ve grup arkadaşları her gün başka bir kimlikle sahneye çıktıklarını belirtiyorlar. Mesela bazen AC/DC, bazen Iron Maiden ya da Manowar modunda olduklarını söylüyorlar. Birkaç saat sonraki performansın modunu sorduğumda henüz belirleyemediklerini dile getiren Hayko'ya yanıt Poyraz'dan geliyor: "Soundcheck'te biraz AC/DC'ye kaçtık." Ancak Poyraz da konser modunun sahne öncesi kuliste belirleneceğini hemen sözlerine ekliyor. Konserlerle ilgili her zaman için en merak konulardan biri playlist'in nasıl oluştuğudur. Karşınızdaki bir grupsa bütün grup üyelerinin bir araya gelmesiyle hazırlanan playlist mevzusu Hayko Cepkin cephesinde nasıl bir hal alıyor diye sorduğumda yanıt gayet net bir şekilde geliyor Hayko'dan: "Ben belirliyorum. Zaten sistemimiz belli bizim. Değişmez bir sistemimiz var. Onun dışına çıkmayız. O, sabittir bizim için. Ama mesela bugün daha farklı bir playlist'imiz olacak. Onu da zaten belirleyeceğiz. Zaten belirlesek bile sahnede ufak tefek değişiklikler yapabiliyoruz. Ruh haline ya da seyirciye göre değişiyor o hikaye. Ama genel olarak sabitiz yani." Sahnede ortaya koyduğu görselliğiyle müziğinin yanı sıra dikkati üzerinde tutan Hayko, bu akşamki performansı için beyaz giyeceğini söylüyor ve nedenini ise şöyle açıklıyor: "Bugünü sahnede istiyorum. O yüzden de beyaz giyeceğim."
Box'taki koyu muhabbetin ardından saatlerimiz 22:30'u gösterirken kalkıyoruz ki Balans'a geçip Hayko'nun ve ekibinin konser için son hazırlıklarını rahat rahat yapacak zamanları olsun. Kalabalık bir grup halinde ara sokaklar Balans'a giriş yapıyoruz ve doğruca kulisin yolunu tutuyoruz. Kulis'e girer girmez bizi Sertaç, Umut ve EMI'dan Arzu karşılıyor. Hayko'nun kulisi gelenin gidenin hiç eksik olmadığı bir kulis. O geceki ziyaretçileri arasında Kurban'dan Burak, Çilekeş'ten Ali, Deja-Vu'dan Cenk ve Barış benim görebildiğim ziyaretçileriydi. Yüxexes partisi bir yandan devam ederken, yukarıda da Hayko konser öncesi hazırlıklarına başlıyor. Bu esnada ben de Poyraz'la, Second'ı merak ettiğimizden aşağı iniyoruz; biraz bakınıp tekrar yukarı çıkıyoruz. Gecenin ikinci performansı Zakkum'dan geliyor. Zakkum'un performansı sırasında Hayko'nun kulisinde de hazırlıklar son aşamaya geliyor. Beyazlar içindeki Hayko ve siyahlar içindeki arkadaşları artık son hazırlıklarını yapıyor. Hayko, Batmanvari makyajının ardından grup arkadaşlarının göz makyajlarını yapıyor ve tüm bunların ardından saatler 01:00'i gösterirken gecenin ana performansı yani Hayko Cepkin konseri başlıyor. Bir saat kadar sahnede kalan Hayko, yeni albümünden de yer verdiği şarkılarla hazırladığı playlist'ini seslendirip yine kendisini henüz daha başımdayız dediği görselliğini sahneye koyduktan sonra alkışlar arasında sahneden iniyor.

FEH TV İFTİHARLA SUNAR

Hayko Cepkin'in en iyi arkadaşları arasında istisnasız iki isim var: maNga'dan Ferman ve Ege Çubukçu. Şimdi size bu üçlünün bir araya gelmesi hepsinin müzikle ilgilenmesinden dolayı normal geliyor; ama üçünün sıkı birer dost olması biraz garip gelebilir. Bence hiç öyle düşünmeyin. Hani Ferman ve Hayko en azından içinde bulundukları müzikal kategori dolayısıyla birbirlerine daha yakın olabilir diye düşünürken araya bir rapçinin girmesi resmin şeklini bir hayli ilginçleştiriyor doğrusu. Hayko'nun en çok takıldığı mekanlardan biri olan Box'ta bir araya gelen Hayko, Ferman ve Ege görünen köy kılavuz istemez misali aralarındaki arkadaşlığı daha ilk saniyeden ortaya koyuyorlar. Mekana ilk gelen için kayıt cihazımı Ege Çubukçu'ya yöneltip Hayko ile nasıl tanıştıklarını soruyorum. "Bizim Dream TV'de çalışan, çok sevdiğimiz İzmirli bir arkadaşımız var, Öykü Onur Tanyel. Beni izlemeye geliyordu. Bir keresinde bir rock organizasyonu vardı galiba, organizasyondan sonra Hayko'yu, Çilekeş'in davulcusu Cumhur'u onları da alıp getirmiş. Beni izlediler, kulise geldiler, kuliste biraz muhabbet ettik. Birbirimiz hakkında beğenmediğimiz yönlerimizden bahsettik. O bana 'Hey DJ' güzeldi değildi; ama 'Bir Gün' çok güzeldi, dedi. Ben de ona, 'Albümündeki her şarkı güzel değil' dedim. Böyle bir eleştirel tavırla başladık. Çok dürüst başladık." Burada Hayko sözü devralıyor: "Mesela Ege'ye 'Hey DJ'yi beğenmedim, dedim. Ege de bana 'Senin albümünde de böyle şeyler var' dedi. Sonra konuşuyoruz falan, şeyi algıla dedim, samimiyim, yalanım yok. Çok iyi olduğunu da söyleyebilirdim, dedim. Ama sen de bana 'Bütün albüm şahane, yavrum benim harika işler yapmışsın' diyebilirdin. Her şey samimiydi." Ege'ye göre bu konuşmada her şey çok samimi bir biçimde birbirlerine yansımış. Hatta bu durum onların daha bir içli dışlı olmasına ön ayak olmuş. "Onun klibini gördüğüm zaman görmüyorsam onu uzun zamandır, arayıp ne yapıyorsun, çok özledim diyebiliyorum" diyor Ege. Bu tanışıklığın ardından Hayko'nun şarkılarını dinlediğinde Ege, şarkı sözleri üzerinde dinleyici olarak daha çok çaba harcanması gerektiğini anladığını, müzikal anlamda birbirlerini eleştirebildiklerini söylüyor. Hayko da Ege'nin albümünü çok net bir biçimde dinlemediğini ancak daha sonra dinlediğinde daha farklı düşündüğünü ifade ediyor. Ege, bu durumun aslında bir açıdan iyi olduğunu düşünüyor; "Tanışmadan önce insanlara karşı düşüncelerimi daha da tartmamı sağlayan bir durum oldu. Hakikaten kulak dolgunluğuyla dinliyorsanız kimseyi yargılamayın tarzında bir olaya yol açtı. Ama böyle bir arkadaşım olmasından dolayı çok memnunum, çok iyi bir dost." Bu tarz bir durum Hayko için de geçerli. Daha önce kulak dolgunluğuyla dinlediği Ege Çubukçu şarkılarını Ege'nin evinde oturup dinlerken arkadaşının yazdığı sözlerin iyi olduğunun ayrımına vardığını ve bunu direk kendisine söylediğini belirtiyor. "Mesela yeni çıkacak projesinin şarkılarını dinletiyor. Onun sözleri daha iyi mesela. Üstüne o bahsettiğimiz kademe var ya, bir kademe daha konmuş. Bu süper bir şey mesela." Hayko'nun yeni albümünü dinlediği zaman kendisinin de aynı tip düşüncelere sahip olduğunu söyleyen Ege, sözlerine şöyle devam ediyor. "Şimdi körler sağırlar birbirini ağırlıyor gibi olacak; ama Hayko'nun yeni projesindeki her şarkıyı çok beğeniyorum. Hatta bir şarkı var, '777' artık beynimden çıkmıyor. Onu duymak istiyorum. Onun öyle bir şarkı yaptığını görmek acayip keyifli bir şey."
İlerleyen zaman içerisinde bu iki arkadaşı bir projede beraber görme ihtimaline söz dönüp dolaşıp geldiğinde bir proje için arkadaşlıklarını kullanmanın bir anlamı olmadığını, zaten manevi anlamda birbirlerinin projelerine destek olduklarını ve birbirlerine ihtiyaçları olduğu anda orada olacaklarını bildiklerini belirtiyorlar. Hemen burada Hayko devreye giriyor; "Ben böyle arkadaş, eş dost projeleri daha çok geyiğe dayalı yapmayı isteyen biriyim. Yapacaksak geyik yapalım, klip çekilecek bir şarkı olmasın. Gelecekse bonus track gibi bir şey olsun."
Bu esnada içeri üçlünün son halkası Ferman geliyor ve FEH projesi tamamlanıyor. Bu proje kapsamında Hayko, Ferman ve Ege'nin çok fena projeleri var şimdiden belirteyim. Hani bu ikili çok can yakar durumu vardır ya magazin basınında alın size en tazesinden, en güzelinden ve de en samimisinden bir üçlü: Hayko-Ferman-Ege. Bir araya geldikleri andan itibaren ortaya çıkan sinerjiden etkilenmemek imkansız. Onların birbirleriyle olan diyalogunu izlerken bu tip bir arkadaşlığa hayran kalmamak elde değil. Keşke hepimizin bu denli birbirine dürüst yaklaşan ve ego tatmininden uzakta arkadaşları ve arkadaşlıkları olsa temennileri kafamın içerisinde dönerken bir yandan da onları izlemekteydim. Ferman, bir sonraki gün kayıtları olduğu için Yüxexes konserine kalamayacağı için üzülürken, diğer yandan Hayko'nun albümünün ne durumda olduğunu soruyor. Öte yandan da kahve içme projesini bir türlü gerçekleştiremediklerinden gem vurup bunu bir gün mutlaka hayata geçireceklerinden umutlu olduklarını söylüyorlar. Bu arada Hayko ve Ege'nin arasında inanılmaz bir Playstation çekişmesi var. Söylediklerine göre şu anda durum berabere ve önümüzdeki günlerde aralarında son bir maç yapıp galibi belirlemeyi düşünüyorlar. Bu karşılaşmanın sonunda ise kim yenilirse her röportajında diğeri hakkında olumlu şeyler söylemek durumundalar. Hani ilerleyen zaman içerisinde Hayko, bir röportajında Ege ile ilgili bir şeyler söylüyorsa ya da tam tersi, nereden çıktı bu şimdi demeyin.:)
Hayko ile Ferman'ın nasıl tanıştığını sorduğumda Ferman'ın biraz hafızasını yoklaması gerekiyor, bu esnada Hayko da pür dikkat Ferman'ın vereceği yanıtı bekliyor; ama Ferman ilk etapta ne zaman tanıştıklarını hatırlamadığını söylüyor. Hayko'nun hatırladığını söylemesi üzerine Ferman da sesli düşünerek geriye doğru hafızasını yokluyor. Balans, Nokia Supersound derken sonunda mekanı buluyor Mojo! "Mojo'dan içeri girdim, Ferman barın orada duruyor. Abi röportajı okuduk, söylediğin her şeye katılıyoruz, aynı kafadayız, aynı şeyleri düşünüyoruz, dedi. Orada zaten ray koptu." diyor Hayko. Dostluklarının ilerleyişi ise Nokia Supersound gecesinde olmuş. "Bazı insanlara merhaba dediğin zaman çok fazla insandan böyle sıcak tepki gelmez; ama Hayko o anlamda çok sıcak bir adam. İkincisi ilk tanıştığımızda da söylemiştim, yaptığı müzik benim kafamın bir yerlerinde olan bir müzik, o yüzden yaptığı müziği çok seviyorum. O anlamda da sonuna kadar destekçisiyim onun. Kafamda bir yerde onun yapmak istediği şey var. Albümü dinlediğim zaman onu hissediyorum."

 
  Bugün 5 ziyaretçikişi burdaydı! sitenin sahibi :SENANURKİNESCİ  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol